KEYFİYE (Poçu) NEDİR? KÜLTÜRÜMÜZE NASIL GİRMİŞTİR? Bilinen sebeplerden dolayı ecdadımız Orta Asya’ dan Mahan bölgesi MERV’ den Anadolu’ ya göçü başlattıklarında yolda önceden gidenlerin, sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin, önceden gidenleri tanıyabilmeleri için bir ALAMED-İ FARİKA olması gerektiğini düşünür. Aksakallılar birbirlerini yanına yaklaşmadan tanıyabilmek için bir yaz günü çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağıyor ve biraz sonra diniyor. Yaz yağmurundan hemen sonra gökte bir Alem-i Sema yani Semadaki Alem (Gökkuşağı) oluşuyor, yaşlı aksakallılarımızdan birisi bunu fark ediyor. “İşte parolamız bu renklerden oluşsun” diyor. Çadırda bulunan ulu aksakallılar kabul ediyorlar. Gökkuşağında bulunan renklerden kumaşlar dokuyarak, her rengin mana ve muhtevasını birlikte açıklıyorlar. Diyorlar ki: BEYAZ RENK: Duruluğu, sadeliği ve temizliği ifade etsin YEŞİL RENK: İmanımızı, muradımızı ve islamı temsil etsin MOR RENK: Hoşgörüyü, affediciliği ve sevgiyi ifade etsin KIRMIZI RENK: Bayrağımızın rengini ifade etsin SARI RENK: İşi, bolluğu, bereketi, buğday başağını temsil etsin 300 yıl süren göç müddetince, yolda birbirlerini bu renklerden yapılan örtülerden tanıyan kardaşlar, karındaşlar karşılama ve buluşmadan haz duydukları keyif aldıkları için birbirlerini tanımaya vesile olan bu parolaya KEYFİYE diyorlar. Bir takım grupların bu renklere sahip çıkması bunlardan birilerinin anlam çıkarmaları bizi üzmektedir.Ziyaretçimiz; osmangazi.org' a Göndereceğiniz e-postalar ayırdedilmeksizin tek tek incelenmektedir.Mesajlarınızı gönderirken tüm alanları doldurunuz. Aksi taktirde sizlere sağlıklı bir şekilde ulaşma, yanıt yazma veya teşekkür etme imkanımız olmayacaktır.